Eğirdir’de Mutlaka Görülmesi Gereken Tarihi ve Turistik Yerler

Eğirdir Kalesi

İlçe merkezinde bulunan Eğirdir Kalesi’ne ulaşım, Isparta- Eğirdir Yolu üzerinden sağlanmaktadır. Merkezi konumu nedeniyle, taksi ve yürüyerek ulaşım da oldukça rahattır.

M.Ö 400’lü yıllarda Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilen kale, tarihte Akrotiri adıyla biliniyordu. Eğirdir’in gerçek bir görsel güzelliği olan bu kalenin iç ve dış kale kısımları bulunmaktadır.

Eğirdir Kalesi’nin sunduğu en güzel şeylerden biri de, tepeden muhteşem bir göl manzarasına sahip olmasıdır.

Kale, 24 saat ziyarete açıktır ve ziyaret ücretsizdir.

Eğirdir'in tarihi ve turistik duraklarını yerinde göreceğiniz ve konforlu bir tatil planı yapmak için Eğirdir Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Konya ile Antalya arasındaki kervan yolu üzerine inşa edilen bu tarihi yapının avlu ve kapalı mekanları yıkılmış olsa da, ince duvarları ile bugün hala görülmeye değerdir.

Selçuklu döneminde inşa edilen Keyhüsrev Kervansarayı, 2. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde Eğirdir Hanı adıyla da bilinen bu kervansaray, Selçuklu kervansaraylarının en büyüklerinden biridir.

Keyhüsrev Kervansarayı, haftanın her günü ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

1200’lü yıllarda, Selçuklu döneminde bir depo olarak inşa edilen ve 1300’lü yılların başında camiye dönüştürülen Hızır Bey Cami, mihrabın etrafındaki yeni çinileri ile basit bir yapı ve tasarıma sahiptir. Adını ise, 1500’lü yıllarda kapsamlı onarımlar gerçekleştiren Hızır Bey’den almıştır.

1800’lü yıllarda çıkan bir yangında tamamen yanan ve yeniden inşa edilen bu caminin tarzı, Türk- İslam dünyasının benzersiz bir eseri olduğunu göstermektedir.

Cami, haftanın her günü ibadete ve ziyarete açıktır. Ziyaret için ücret talep edilmemektedir.

1200’lü yıllarda Selçuklu döneminde inşa edilen medrese, ilk olarak han olarak inşa edilmiş ve daha sonra medreseye çevrilmiş iki katlı bir yapıdır. Toplamda 11 odası bulunan medresenin kitabeleri ise, ana kapının etrafında yer almaktadır.

Günümüzde Dündar Bey Medresesi, çeşitli hediyelik eşya dükkanlarının bulunduğu bir çarşı konumundadır. Etrafında yemek, çay ve kahve için tercih edebileceğiniz kafeler de vardır.

Dündar Bey Medresesi, ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Akpınar Köyü’nde bulunan Prostanna Antik Kenti, ilçe merkezine 6 km uzaklıktadır. Araba ile ulaşım, D-330 Karayolu üzerinden sağlanmaktadır.

Tarihte, Pisidia şehirlerinden biri olan Prostanna Antik Kenti, sur ve bazı bina kalıntıları ile bugün hala görülmeye değer bir yerdir. 2 km yükseklikte inşa edilen bu antik kentin surlarının içinde, dikdörtgen planlı bir tapınak da bulunmaktadır.

Bugün artık Prostanna Harabesi adıyla bilinen bu antik kent ile ilgili en eski yazıtların tarihi M.Ö 113 yılına kadar gitmektedir.

Bir tepe üzerinde bulunduğundan, yalnızca yürüyerek ulaşım sağlanabilen kent, tarihi önemi nedeniyle mutlaka görülmelidir.

Prostanna Antik Kenti, haftanın her günü ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Ağa Cami’nin tarihi 1413 yılına kadar uzanmaktadır. Eğirdir’in en eski camilerinden biridir ve minaresi, yapımından üç asır sonra yapılmıştır. 1900’lü yıllarda onarılan cami, çinilerle kaplanarak eski görünümünü kaybetmiştir.

Ağa Cami, günümüzde hala ibadete ve ziyarete açıktır ve giriş için ücret talep edilmemektedir.

Eğirdir Gölü’nün yanı başındaki konumu ile Baba Sultan Türbesi, 1300’lü yılların ortalarında Hamitoğulları döneminde İsa Bin adlı kişi için yaptırılmıştır.

Türbede, Zorti Baba olarak da bilinen Sureti Baba ve Palor Baba isimli iki farklı kişinin mezarı bulunmaktadır.

Eğirdir ve Isparta halkı türbeyi, dilek dilemek ve dua etmek için ziyaret etmektedir.

Türbe, haftanın her günü ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Bir 19.yüzyıl kilisesi olan Aya Stefanos Kilisesi, 1990’li yıllarda Eğirdir Belediyesi tarafından restore edilmeye başlanmıştır. Tarihte burada yaşayan Rumlar için inşa edilen kilise, Türk vatandaşı Rumlar tarafından hala ziyaret edilmektedir. Yılın bazı dönemlerinde, burada dini ayinler de yapılmaktadır.

Kilise, ziyarete kapalıdır. Taş bir yapı olduğundan ve adanın en ucunda yer alan konumuyla sunduğu manzaralar için görülmeye değerdir.

Köyde, bir tepenin yamacında bulunan Aya Georgios Kilisesi’nin duvarlarının bazı bölümleri hala ayaktadır.

Moloz taşlar kullanılarak yapılan bu kilise, günümüzde oldukça yıpranmış bir durumda olsa da, tarih meraklıları tarafından görülmeye değerdir.

Aya Georgios Kilisesi’ni ziyaret için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.

Eğirdir Otelleri sayfamızı inceleyerek beldenin tüm güzelliklerini yerinde göreceğiniz tatili planlayabilirsiniz.