Eğirdir Seyahatinde Gezilmesi Gereken Yerler

Eğirdir Çarşı

Hacışeyh Mahallesi’nde, ilçe merkezinde bulunan Eğirdir Çarşı’ya ulaşım Isparta- Eğirdir Yolu üzerinden sağlanmaktadır. Merkezi konumu nedeniyle, taksi ve yürüyerek de ulaşım kolaydır.

Türkiye’de yavaş şehir hareketine katılan üyelerden biri olan Eğirdir’in merkezindeki bu çarşı, ilçe yerlilerinin lezzetli yemekler, taze göl ve dağ havası ve alışveriş yapmak için tercih ettikleri bir merkez konumundadır.

Çarşı içerisinde yer alan ve tarihi Osmanlı’ya kadar uzanan Dündarbey Medresesi de kapalı bir çarşı olarak hizmet vermektedir.

Hediyelik eşya dükkanları, gül ürünleri ve gül suyu, meşhur ekmeği, şirin çarşı meydanı, güler yüzlü esnafı ve kafeleri ile Eğirdir Çarşı’da gezerek keyifli birkaç saat geçirilebilir.

Türkiye’nin en büyük 4’üncü gölü olma özelliği ile bilinen Eğirdir Gölü, gölün etrafını saran yemyeşil doğası, sakinliği ve tertemiz plajları ile Isparta’nın cazibe merkezi Eğirdir’de bulunacaksanız Eğirdir Otelleri arasından konaklamak istediğiniz oteli seçebilirsiniz.

Suları ve yaylaları ile ünlü olan bu köy, Eğirdir Gölü manzarasına sahip, bir dağın yamacına kurulmuş, şirin ve engebeli bir köydür. Barla Köyü’nün tarihi sokaklarında yürürken pek çok tarihi kilise, cami, köprü, çeşme ve anıt ağaçlara rastlanabilir.

Burada görülmesi gereken yerler; Çeşnigir Paşa Cami, Aya Georgios Kilisesi, Barla Roma Köprüsü, Osmanlı Köprüsü, Ahi Hoca Çeşmesi, Kültür Evi, Barla ve Gelincik dağları ile anıt ağaçları keşfedebilir.

Kış ayları oldukça soğuk olabildiğinden, ziyaret için Nisan- Kasım ayları önerilmektedir.

1300’lü yılların başında inşa edilen ve Hızır Bey Cami’nin karşısında yer alan Dündarbey Medresesi, özellikle giriş kapısı üzerindeki tarihi işlemeleri ile oldukça etkileyicidir. Sütunlarında bulunan kuş motifleri de görülmeye değerdir.

Açık bir avlusu bulunan bu tarihi yapı, günümüzde ilçe merkezinde kapalı bir pasaj olarak hizmet vermektedir. 11 farklı dükkanın yer aldığı bu pasajda hediyelik eşya alışverişi yapılabilir.

Dündarbey Medresesi’nde bulunan pasaj, haftanın her günü 08:00 ile 20:00 saatleri arasında hizmet vermektedir.

Eğirdir sokaklarından tepeye doğru çıkarken karşılaşacağınız Eski Eğirdir Evi’nin sahibi vefat ettikten sonra Eğirdir Kaymakamlığına bağışlanmış. Bir dönem müze olarak hizmet veren bu ev, günümüzde kapısının önünde masa ve sandalyeleri ile eski ve yeniyi buluşturan bir kafe olarak hizmet vermektedir.

Eğirdir Kalesi’nin yanı başında yer alan Eski Eğirdir Evi, çay ve gözleme yemek için mola verebileceğiniz bir yerdir. Buraya gelindiğinde, eski görünümü korunan odaları da ziyaret edilebilir. Siyah beyaz resimler ve tarihi eşyaları ile tarihe keyifli bir yolculuk yapılabilir.

Eski Eğirdir Evi’nin odaları, kafeye gelen ziyaretçiler tarafından ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Doğası, bol oksijenli havası ve doğa manzaraları ile çevresi güzelliklerle dolu Akpınar Seyir Terası, Eğirdir ve çevresine en yüksekten bakmak için ziyaret edebileceğiniz bir yerdir.

Bir mesire ve piknik alanı görünümündeki bu seyir terası, oldukça sessiz ve sakin bir yerdir. Bir dağın tepesinde bulunduğundan, soğuk havalarda rüzgarlı olabilmektedir.

Alkolsüz içecekler, gözleme ve tost gibi seçeneklerin bulunduğu bir çay bahçesinin de yer aldığı Akpınar Seyir Terası, tertemiz oksijeni çekerek ciğerlerinizi temiz havayla doldurabileceğiniz, manzara eşliğinde lezzetli gözlemelerin tadını çıkarabileceğiniz, sohbet eşliğinde çayınızı yudumlayabileceğiniz bir yerdir.

Akpınar Seyir Terası’na giriş ücretsizdir.

Eğirdir’e yavaş şehir statüsünü kazandıran iki önemli cazibe merkezi olan Yeşilada ve Can Ada, yerli halkın göl manzarasına karşı piknik yapmak, şirin pansiyonlarda konaklamak ve gölde yüzmek için tercih ettikleri yerlerdir.

Adaların her iki tarafı da Eğirdir Gölü’dür. Bir tarafı dalgalı olduğundan, diğer taraf sakin ve düz olmaktadır. Yeşilada’ya gidildiğinde, tarihi sokaklarında yürürken eski Rum evleri de görülebilir.

Yeşilada ve Can Ada’ya ziyaret ücretsizdir.

Eğirdir’de huzurun ve sakinliğin adresi olarak gösterilen bu park, sunduğu göl manzaraları, yemyeşil alanları ile mavi ve yeşili buluşturan keyifli bir kaçış rotasıdır.

Yerli halkın göl manzarası eşliğinde piknik yapmak, gölde yüzmek, doğa yürüyüşü gibi doğa sporları gerçekleştirmek için tercih ettikleri Kovada Gölü Milli Parkı’na gidildiğinde gölde yüzen balıklar, tavşanlar, sincaplar, ördekler de görülebilir. Park, aynı zamanda zengin bir bitki örtüsüne de sahiptir.

Kovada Gölü Milli Parkı, özellikle güzel havalarda kalabalık olabilmektedir. Bahar ve yaz aylarında, ziyaretçiler tarafından kamp yapmak için de tercih edilmektedir.

Giriş ücreti; çocuklar için 3.5 TL ve yetişkinler için 7 TL’dir. Araba ile giriş için ise ekstra 20 TL ödemeniz gerekmektedir.

Eğirdir’de görülmeye değer tarihi ve turistik cazibe merkezleri ile doğal güzellikler mevcuttur. Kısa süreli bir ziyaret için, bölgedeki yerler yeterli olabilir. Birkaç günlük Eğirdir gezisinin ardından, yakınlardaki Pisidia Antiokheia Antik Kenti ve Davraz Kayak Merkezi de ziyaret edilebilir.

Roma ve Bizans dönemlerine ait tarihi kalıntıların bulunduğu antik kentteki tiyatro, tapınaklar, Tiberius Alanı, Bizans kilisesi kalıntıları ve bugün kısmet ayakta olan su kemerleri görülmeye değerdir.

Pisidia Antiokheia Antik Kenti, yaz aylarında 19:00 ve kış aylarında 17:00’e kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.