Sivrihisar’da Gezilmesi Gereken Yerler

Metin Yurdanur Açık Hava Heykel Müzesi

Sivrihisar ilçe merkezinde bulunmakta olan bu açık hava müzesine yürüyerek ulaşılabilir. Alemşah Caddesi üzerinden yürüme mesafesi ile 10 dakikada gidilebilir. Bu mekan, Surp Yerrortutyun Kilisesinin bahçesi ile Sivrihisar’ın kayalıkları arasında yapılmıştır.

Eskişehir Valiliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sivrihisar Belediyesinin destekleri ile kurulmuştur. Ünlü heykeltraş Metin Yurdanur’un 100 kadar eseri bu müzede sergilenmektedir. Müzenin adı, eserlerinin sahibinden almaktadır. Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir Paşa, Nasreddin Hoca, Karacaoğlan, Yunus Emre, Balerinler, Madenciler, Bektaşi Dervişi Gülbaba, Muzaffer Sarısözen, Abidin Dino, Yaşar Kemal, Alaaddin Keykubat, Nene Hatun, Demirci Ustası, Mermi Taşıyan Kadınlar, Kırkpınar Ağası Hüseyin Şahin’in heykelleri ve bunlara benzer birçok eser burada sergilenmektedir. Bunun yanı sıra Metin Yurdanur, bölgenin yakınındaki aile evini süresiz bir şekilde Sivrihisar Belediyesine devretmiştir. Sivrihisar Belediyesi bu konağı restore etmiştir ve bu konakta da Metin Yurdanur’un eserleri sergilenmektedir.

Sanata merakı olan her turistin dikkatini çeken bir müzedir ve yılın her zamanı ziyaretçi kabul etmektedir.

Müzenin giriş ücreti yoktur.

Sivrihisar sokaklarında dolaşırken sıkça karşılaşacağınız bu evler birer sanat eseri olarak kabul edilmektedir. Sadece bu evleri görmek için bile birçok turist Sivrihisar’a gelmektedir.

Sivrihisar merkezinin içinde bulunan bu türbeye yürüyerek ulaşılabilir. İlçe içerisinden birkaç dakika yürüme mesafesindedir.

Melikşah tarafından 1328 yılında yapılmıştır. Melikşah’ın şehit olan kardeşi Sultan Şah için yapılmış bir türbedir. Geneli kesme taştan yapılmıştır ve bazı yerlerinde tuğlalar kullanılmıştır. Türbe iki katlı olarak inşa edilmiştir ve alt katında mezar bulunur.

Mezar bölümünde süslemeler vardır ve motifler arasında Selçuklulara ait birçok belirti bulunmuştur. Mezar kısmında toplam 13 kesme taş bloktan yapılmıştır. Her bölgede beş ayrı motif işlenmiştir. İşlenmiş olan bu motifler arasında balık, yıldızlar, geometrik şekiller ve çengel işlemeleri vardır. Üst katında ise bir anıt mescidi bulunur.

Yapının üst kısmı piramit biçiminde örtülmüştür ve bu tip yapılara “kümbet” denilir. Bu isim Selçuklu döneminde ki benzer yapılı türbelere verilen isimdir. Yılın her mevsimi ziyarete açık olan bu yapı, mimari eserleri sevenlerin sürekli ziyaret ettiği bir yerdir.

Türbenin etrafında otopark vardır ve giriş için ücret alınmaz.

Birbirinden konforlu ve kaliteli konaklama seçenekleri sunan Eskişehir’in her geçen gün ilgi toplayan ilçesi Sivrihisar’da tatilinizi planlamak için Sivrihisar Otelleri sayfamızdaki otellere göz atabilirsiniz.

Kilise ilk olarak 1650 yılında inşa edilmiş ve 1876 yılında çıkan bir yangın sonucu zarar görmüştür. Patrik Nerses Varjabedyan döneminde ki Mimar Mintes Panayot tarafından 1881 yılında yeniden restore edilmiştir.

Giriş ücreti bulunmamaktadır.

Sivrihisar Ulu Cami avlusunda yapılmış olan kazı çalışmaları sonucu bir taş mezar bulunmuştur. Bulunan taş mezarın, ilk olarak Nasreddin Hoca’nın oğlu Ömer’e ait olduğu tahmin edilmiştir. Daha sonra Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum’un bilimsel incelemeleri sonucunda taş mezarın, Nasreddin Hoca’ya ait olduğu kanıtlanmıştır. Bulunan yazılı kanıtlar üzerine Nasreddin Hoca’nın doğum ve ölüm yerinin Sivrihisar olduğu belirlenmiştir. Bu anıt parkın içerisinde, Nasreddin Hoca’nın heykelleri, hocanın büstleri ve kızının mezarı bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Nasreddin Hoca Bilgi Taşları diye adlandırılan ve üzerlerine Nasreddin Hoca’nın sözleri yazılmış olan taşlar bulunur.

Tüm dünyada etki yaratmış olan ve fıkraları ile herkesi güldüren Nasreddin Hoca, dünyadaki birçok kişi için önemli bir insandır. Bu nedenle Nasreddin Hoca Anıt Parkı dünyanın her yanından ziyaretçi ağırlamaktadır.

Giriş ücreti yoktur.

Bilinenin üzerine Nasreddin Hoca 13.yüzyılda yaşamış olan eğitimci, din adamı, felsefeci ve hukukçudur. Yapılmış olan araştırmalara göre 1208 yılında Sivrihisar’ın Hortu köyünde dünyaya gelmiştir. Daha sonra nu köyün adı “Nasreddin Hoca Köyü” olarak değiştirilmiştir. Her haziranın 3 – 10 tarihlerinde Nasreddin Hoca Şenlikleri düzenlenir.

Bu ev 2 katlıdır ve zemin – üst kat olarak ayrılır, içerisinde bir geniş bir avlu bulunur. Çatı kısmı masif tomruktan yapılmış ve üzeri hasır ile örtülmüştür. Bu ev yapısından çok sahibi ile dikkat çeker ve Nasreddin Hoca’yı tanıyan birçok turist burayı ziyarete gelmektedir.

Her mevsim ziyaretçi kabul etmekte olan bir yerdir ve giriş ücreti alınmaz.

Bölgede yapılan arkeolojik ve tarihi çalışmalara göre bu antik kent, ana tanrıça olarak bilinen Tanrıça Kybele’nin en önemli tapınma alanlarından birisidir. Ana tanrıça için yapılan törenlere de ev sahipliği yaptığı düşünülmektedir.

Antik kentin yakınından geçen bir kral yolu bulunur. Bizans İmparatorluğu ve Roma İmparatorluğu’nun bu yolu kullanıldığı keşfedilmiştir ve yola dair kalıntılar bulunmuştur.

Bu kent, Hellenistik Dönem de onarılmış ve kente tiyatro salonu, meclis binası, su kanalları ve yollar yapılmıştır. Kent keşfedildiğinden sonra 1967’den 2008 yılına kadar Belçika Gent Üniversitesi, 2009’dan günümüze kadar ise Avustralya Melbourne Üniversitesi bu alanda çalışmalar yapmıştır.

Buradan çıkan eserler açık hava müzesinde sergilenmektedir ve her mevsim ziyaretçi kabul etmektedir. Alandan önemli eserler çıktığı için dünyanın her yanından turist çekmektedir.

Giriş ücreti yoktur.

Eskişehir’in doğal güzellikleri arasında bulunan ve aynı zamanda Sivrihisar yakınında olan Porsuk Çayı ve Balıkdamı Kuş Cenneti ve Sakarya Başı gün içinde gidebileceğiniz yerlerdendir.

Porsuk Çayı, Akçasu Dağı’ndan gelen Bayatçık Deresi ve Murat Dağından inen Kızıltaş Suyunun birleşmesi sonucu oluşmuştur. Sakarya Irmağının en uzun kolu Porsuk Çayı Dır ve 448 kilometredir.

Uzun yıllar boyunca endüstriyel atıklara maruz kalmıştır. Daha sonra belediyenin düzenlemeleri sonucunda güzelleştirilmiştir ve şu an Eskişehir’in en kalabalık alanlarından biridir. Etrafına birçok restoran, kafe, bar ve çeşitli mekanlar açılmıştır. Yaz kış kalabalıktır ve sürekli canlı bir alandır. Burada yöresel yemekleri tadabilir veya gece hayatına karışabilirsiniz.

Doğal bir alandır ve yaban hayatı korunmaktadır. Yaban hayatı gözlemciliği, özellikle de kuş gözlemciliği yapılan bir alandır. Sulak ve otlak alanları bulunur. Temiz hava, doğal alan ve güzel doğa pozları arayanlar için gidilebilecek bir yerdir. Dünyanın birçok yerinden kuşları gözlemlemek ve güzel pozlar yakalamak için turistler gelmektedir. Bölge ve bölgedeki canlılar koruma altına alınmıştır. Geçtiğimiz yıllarda belediyenin de desteği ile kuş sayımları başlanmıştır. Çevreye zarar vermemek şartı ile burayı gezebilir ve temiz hava içinde güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Diğer adı “Sakarıbaşı” olan Sakarya Başı, Sakarya Nehri’nin çıkış yeridir. Burada toplam beş farklı kaynak bulunur. Bunlar; Gökgöz, Ilıksu, Göztaşı, Kırkkız ve Sakaryadır. Burada bir çevre düzenlemesi yapılmıştır. Yapılan bu düzenleme sonrasında bölgede birçok yeme, içme ve eğlence mekanı açılmıştır. Bu mekanların birçoğunda, burada yetişen balıkların tadına bakabilirsiniz. Ayrıca sürekli ortalama 20 derece sıcaklıkta olan nehrin içerisinde kayıklar ile gezintiye çıkabilirsiniz.

Eskişehir’in en büyük ilçesi olan Sivrihisar’ın turistik duraklarıyla tanışmak için Sivrihisar Otelleri sayfamızdaki otellere göz atmalısınız.