Pamukkale’nin Tarihi ve Turistik Yerleri


Pamukkale’nin Tarihi ve Turistik Yerleri

Denizli iline bağlı olan Pamukkale ilçesi, Denizli’nin 2 merkez ilçesinden biridir ve Denizli’nin en büyük ilçesidir.

Bu ilçedeki ilk yerleşim milattan önce 2. yüzyılda kurulmuştur. İlk yerleşim yeri olarak, şehrin 6 kilometre kuzeyinde bulunan, Eskihisar Mahallesi kullanılmıştır. Bu yerleşim, Suriye Kralı 2. Antiochus Theos tarafından başlatılmıştır ve bölgeye karısının adı olan Laodikya ismini vermiştir.

Tarihi süreç içerisinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu bölge sırası ile; Hititler, Lidyalılar Frigler, Helenistik uygarlıklar, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altında kalmıştır.

Türkler ilk olarak 1070 yıllarında bölgeye gelmeye başlamıştır ve bugünkü Denizli’yi ele geçirdikten sonra, su kaynağı bol olduğu için, Kaleiçi bölgesine yerleşim kurmuşlardır. Sonrasında kurulu olan şehrin dışına doğru yayılmış ve içme suyunun bolca bulunduğu Pamukkale’ye yerleşmişlerdir.

İlçe içerisinde çok sayıda tarihi ve doğal güzellik yer almaktadır. Bu eşi benzeri olmayan güzellikleri sayesinde 1998 tarihinde UNESCO tarafından “Dünya Mirasları Listesine eklenmiştir.

Bu ilçe içerisinde bulunan tarihi yapılar; Hierapolis Antik Kenti, Hierapolis Arkeoloji Müzesi, Laodikeia Antik Kenti, Pamukkale Natural Park bulunmaktadır. Bu tarihi ve turistik mekanlar, yıl boyunca binlerce turistin ziyaret ettiği önemli mekanlardır.

Hierapolis Antik Kenti

Pamukkale ilçe merkezinden yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Antik kente, özel araç ya da taksi ile 30 dakikalık bir yolculuk sonucunda ulaşım sağlanabilir.

Hierapolis Antik Kenti, milattan önce 2. Yüzyılda, Bergama Kralı olan II. Eumenes tarafından kurulmuştur ve bu antik kentin adı, Bergama’nın kurucusu Telephos’un eşi olan, Heira’dan gelmektedir. Hiera sözcüğü, Helen lisanında, “kutsal” anlamına gelmektedir. Hierapolis Antik Kenti, Büyük Konstantin döneminde, Frigya’da başkent ve Bizans döneminde piskoposluk merkezi olarak kullanılmıştır.

Termal su kaynaklarının hava ile etkileşimi sonucunda meydana gelen beyaz travertenlerin, Pamukkale’nin, çekiciliğinin keşfi Roma Dönemine kadar uzanmaktadır. 2 bin yıl öncesinde, Bergama Krallığı bu güzelliğe karşı koyamamış ve travertenlerin yakınında Hierapolis Kenti’ni inşa etmiştir. Bu dönemlerde Hierapolis bir termal sağlık yeri olarak kullanılmış ve şifalı olduğuna inanılan su kaynakları binlerce yıl boyunca Dünyanın farklı bölgelerinden gelerek sağlık ve güzellik arayan kişiler tarafından ziyaret edilmiştir.

Kentin içerisinde farklı bölümler bulunmaktadır ve bunlar; Hierapolis Tiyatrosu, Büyük Hamam Kompleksi, Frontinus Caddesi, Agora (kamu binalarının etrafında bulunduğu halka açık geniş alan), Kuzey Bizans Kapısı, Güney Bizans Kapısı, Gymnasium (yüksek okul), Tritonlu Çeşme Binası, İon Sütun Başlıklı Ev, latrina (umumi tuvalet), Apollon Kutsal Alanı, Su Kanalları ve Nympheumlar (nemfleri, sürekli genç ve güzel kalan kutsal dişileri, kutsamak adına inşa edilen anıt taşlar), Surlar, Katedral, Aziz Philippus Martriumu’dur. Tarih ve kültür seven binlerce turist, yılın her mevsiminde bu antik kenti ziyaret etmektedir.

Kent her mevsim ziyarete açıktır. Antik kentin yaz aylarında ziyaret saatleri; sabah 06.00 ile akşam 23.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Kış aylarında ise; sabah 06.30 ile akşam 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Bu alanı ziyaret etmek için ödenmesi gereken giriş ücreti 80 TL’dir ve müze kart ile giriş sağlanabilir.

Hierapolis Arkeoloji Müzesi

Pamukkale ilçe merkezinden yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta bulunan ve Hierapolis Antik Kenti’nin yanında kurulmuş olan bir müzedir. Pamukkale Yolu üzerinden, özel araç veya taksi ile, yaklaşık 35 dakikada ulaşım sağlanabilir. Tercihen minibüs ile de gidilebilir ve ilçe merkezinden kalkan Pamukkale minibüsleri ile ulaşım sağlanabilir. Merkezden kalkan minibüslerin birçoğu direkt olarak bu müzeye gitmektedir.

Hierapolis Antik Kenti içerisinde bulunan hamam bölümü, günümüzde arkeoloji müzesi olarak kullanılmaktadır. Antik kentte yapılan arkeolojik çalışmalarda çıkarılan eserler burada sergilenmektedir. Ayrıca Denizli şehrinde bulunan birçok tarihi eser buraya getirilmiş ve burada sergilenmektedir.

Müzenin bir bölümünde heykeller ve lahitlerin sergilendiği bir salon mevcuttur. Topraktan, taşlardan yapılan değişik lahitler ve heykeller burada sergilenmektedir. Bu bölümün haricinde “Küçük Buluntular” adında bir bölüm bulunmaktadır ve burada, birbirinden farklı medeniyetlere ait, kandiller, camlar, kaplar, takılar ve kolyeler gibi birçok eser sergilenmektedir.

Müze içerisinde bulunan bir diğer bölüm ise “Tiyatro Buluntuları Bölümü” olarak adlandırılmaktadır. Burada sergilenen eserler, tiyatro alanlarında yapılan çalışmalar sonucunda bulunan eserlerdir. Tiyatro alanlarında yapılan çalışmalar sonucu ele geçirilen eserlerin birçoğu burada sergilenmektedir, birçoğu ise orijinal yerine konulmuştur.

Müze her mevsim hizmete açıktır ve ziyaret saatleri; 09.00 ile 17.00 saatleri arasındadır.

Müzenin giriş ücreti 25 TL’dir, öğrencilere indirim sağlanmaktadır ve öğrenciler 20 TL ödeyerek müzeye giriş sağlayabilir. Müze kartına sahip olan ziyaretçiler ücretsiz olarak müzeye girebilir.

Laodikeia Antik Kenti

Bu antik kentin ilçe merkezine uzaklığı yaklaşık olarak 13 kilometredir. Özel araç ile bu antik kente gitmek için Irlıganlı Caddesi kullanılabilir ve yaklaşık 20 dakikada bu kente ulaşılabilir. Ayrıca ilçe merkezinden kalkan minibüsler arasında direkt olarak bu antik kente giden minibüsler bulunmaktadır.

Helenistik dönemden kalma bu kent, milattan önce 3. yüzyılın ortalarında, Seleukos Kralı 2. Antiokhos tarafından eşi Laodike adına kurulmuştur. Milattan önce 130’lu yıllarda ise tamamen Roma İmparatorluğuna bağlanmıştır.

Hristiyanlığın ilk 7 kilisesinden bir tanesi bu kentte bulunmaktadır. Erken Hıristiyanlık Dönemi’nde, metropol seviyesindeki bir dini merkez haline gelen bu kentte yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda, Bakır Çağı’nda da bu bölgede yaşanmış olduğu keşfedilmiştir. Bu alan, önemli arkeolojik kalıntılara sahiptir.

Yaklaşık 5 kilometrelik bir alana sahip olan Laodikeia içinde, Anadolu’da bulunan en büyük stadyum, 2 tiyatro, 4 hamam, 5 agora (kamu binalarının etrafında bulunduğu halka açık geniş alan), 5 nymphaeumu (nemfleri, sürekli genç ve güzel kalan kutsal dişileri, kutsamak adına dikilen anıt taşlar), 2 giriş kapısı, tapınaklar, Peristilli evleri, latrina (umumi tuvalet), kiliseler ve anıtsal caddeler bulunmaktadır. B

u kent, Hıristiyan dünyası için oldukça önemli ve görkemli bir yerdir. Bunun nedeni; kentin, 4. yüzyıldan itibaren, Kutsal Hac Merkezi olmasıdır. Dini özelliğinin haricinde Batı Anadolu’nun en önemli ticaret merkezlerinden bir tanesi bu kenttir.

Bu kent, UNESCO tarafından Dünya Doğal ve Kültürel Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır.

Bu alanın giriş saatleri mevsime göre değişmektedir. Yaz aylarında; sabah 08.00 ile akşam 19.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Kış aylarında ise; sabah 08.00 ile akşam 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Antik kentine giriş ücreti 25 TL’dir ve müze kartına sahip turistler ücretsiz olarak giriş yapabilir.

Pamukkale Natural Park

İlçe merkezinden yaklaşık 14 kilometre uzaklıkta yer alan bu parka gitmek için özel araç ya da taksi kullanılabilir ve Pamukkale Yolu üzerinden 25 dakikada ulaşım sağlanabilir. Ayrıca ilçe merkezlerinden her 20 dakikada bir hareket eden minibüsler ile gidilebilir.

Pamukkale Travertenlerinin girişinde bulunan bir parktır. Park içerisinde 2 adet (yapay) göl, 2 adet yüzme havuzu, 1 adet çocuk havuzu ve çamur banyosu için ayrı bir alan bulunmaktadır. Bu havuzların suları Pamukkale’de bulunan termal sulardan karşılanmaktadır. Havuzların ve çamur banyosunun cilde iyi geldiği bilinmektedir ve bu nedenle fazlasıyla ziyaretçisi bulunmaktadır.

Göllerin içerisinde ördekler ve kazlar yaşamaktadırlar. Akşam ayrı gündüz ayrı bir güzelliğe sahip olan bu alanda birçok tesis, kafe ve restoran bulunmaktadır, bu nedenle ihtiyaçlarınızı karşılamak çok kolaydır. Ayrıca havuz içerisinde deniz bisikleti ile dolaşma imkânınız vardır.

Pamukkale’yi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin hemen hepsi burayı ziyaret etmektedir. Geziye başlamak için ya da günün yorgunluğunu atmak için gayet uygun bir mekandır.

Mekânın giriş ücreti; 25 TL’dir. Deniz bisikletini kullanmak isteyen ziyaretçilerin, saat başı, 7,5 TL ödemeleri gerekir.

İnternet sitemizin doğru biçimde çalışması için zorunlu olan çerezler kullanılmaktadır. Reklam/pazarlama, performans/analitik çerezleri ise üçüncü taraf çerezler olup ancak açık rıza vermeniz halinde kullanılabilecektir.Çerezler aracılığıyla kişisel verilerinizin işlenmesi hakkında detaylı bilgiye "Çerez Aydınlatma Metni"nden ulaşabilirsiniz.Tüm çerezlerin kullanımına ve üçüncü taraf çerezler aracılığıyla toplanan kişisel verilerin yurt dışına aktarılmasına onay vermek için "Tümünü Kabul et" e, zorunlu olmayan çerezleri reddetmek için "Tümünü Reddet"e tıklayabilir ya da çerezlere ilişkin tercihlerinizi Çerez Tercihleri seçeneğinden yönetebilirsiniz.