Mudurnu’da Gezilmesi Gereken Yerler

Babas Kaplıcası

Mudurnu ilçe merkezinden yaklaşık olarak 4 kilometre uzaklıktadır. Özel araç ya da taksi ile Ankara Caddesi üzerinden yaklaşık 10 dakikada ulaşım sağlanabilir.

Babas Kaplıcasının bulunduğu bölge, ilçenin en gelişmiş konaklama yerlerindendir. Bölge, kaplıca bakımından oldukça zengindir ve bu kaynakların bulunduğu yerlere birçok otel ve tesis kurulmuştur. Bu bölgede, yeraltından çıkan sıcak su kaynağının şifalı olduğu ifade edilmektedir. Bu kaynaktan çıkan su 40 derece sıcaklığa sahiptir ve soğuk su eklemeden kullanılabilme özelliğine sahiptir.

Kaplıcadan çıkan su, farklı kaynaklardan gelmektedir ve bu nedenle çevredeki diğer kaplıcalara kıyasla daha sağlıklıdır. Bolu’da birçok sıcak su kaynağı bulunur ve bunların arasında en sık tercih edileni Babas Kaplıcasıdır.

Bu kaplıcaya gelen birçok insan iskelet ve kas sorunlarına, dolaşım hastalıkları ve solunum rahatsızlıklarına şifa bulmuştur. Kaplıcayı bireysel olarak veya gezi turları ile birlikte ziyaret edebilirsiniz. Kaplıcadaki en önemli tesis, 138 yataklıdır ve tarihi yapısını bozmamıştır. Bu tesis uzun yıllardır aktif halde kullanılmaktadır ve birkaç defa, orijinalliği bozulmadan, restore edilmiştir.

Kaplıcanın günlük fiyatları 100 TL’den başlamaktadır ve alınacak hizmete göre fiyat artabilir.

Sarot Kaplıcasında çıkan sıcak su tedavilerde kullanılmaktadır ve tavsiye edilen kullanım süresi 21 gündür. Kaplıcayı kullanarak şifa bulan ve karaciğer hastalıklarını atlatan kişilerin olduğu ifade edilmektedir. Bu kaplıcanın suyu şifa verdiği kadar zararda verebilmektedir ve zarar görmemek için su içinde en fazla 10 dakika kalınması önerilmektedir.

Kaplıcanın çevresinde tesisler ve oteller kurulmuştur ve bu tesis ve otellerde her bütçeye uygun konaklama yerleri mevcuttur. Kaplıca her mevsim hizmete açıktır fakat Nisan ve Kasım aylarında yoğun ilgi görmektedir. Dünyanın her yanından gelen turistler, bu kaplıcalarda şifa bulmaktadır ve tedavilerini burada gerçekleştiren birçok kişinin sağlığına kavuştuğu bilinmektedir. Herkese uygun bir yerdir.

Kaplıcanın kullanım ücretleri, kullanılacak güne, tesise ve alınacak hizmete göre değişmektedir.

Abant Gölü ve Tabiat Parkı, sit alanı olarak ilan edilmiş olan bir yerdir ve koruma altına alınmıştır. Mudurnu’nun en önemli doğal ve turistik yerlerinden birisi olan bu gölün etrafı çam ve köknar ağaçları ile çevrilidir. Abant Göl’ü, yaklaşık 127 hektarlık bir alana sahiptir ve 18 metre kadar derinliğe ulaşmaktadır.

Abant Göl’ü, heyelan set gölüdür, doğanın etkisi ile zamanla içerisinde canlılar yetişmeye başlamıştır. Burada yamaç paraşütü, kamp, piknik, bisiklet turu, yaban hayatı gözlemleme, fotoğrafçılık, olta balıkçılığı, atla gezinti, trekking gibi doğada yapılabilecek aktiviteleri rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca bölgede bulunan bungalov tipi evlerde konaklama imkânı vardır. Tabiat parkını ziyaret eden turistlerin çoğu, yabani hayvanları ve doğal ortamı incelemek için gelmektedirler.

Gölün çevresinde ve içerisinde yaşayan bazı endemik canlılar bulunmaktadır. Bu endemik türler arasında; küçük taraklı semender, Abant alabalığı, Abant fındık faresi bulunmaktadır. Burada yaşamakta olan diğer canlılar; su samuru, tilki, çakal, ayı, kurt, tavşan, geyik, karaca, sincap, gelincik, yaban kazı, yaban ördeği, balıkçıl, sakarmeke, karabatak, turna, doğan, şahin, kaya kartalı, kara akbaba, baykuş, atmaca, toygar, alakabak, gökdoğan, puhu kuşu, ağaçkakan, bülbül, kara tavuk, bülbül, saka kuşu ve ispinozdur.

Bölgedeki hayvanların haricinde burada yaşamakta olan çeşitli bitkiler mevcuttur. Bu bitkiler; Sarıçam, karaçam, kayın, meşe, kavak, dişbudak, gürgen, söğüt, ardıç, ormangülü, ılgın, fındık, muşmula, papaz külahı, alıç, çoban püskülü, kuşburnu, eğrelti, böğürtlen, çilek, nane, ahududu, sarmaşık, ısırgan, atkuyruğu ve endemik bir tür olan Abant Çiğdemidir. Abant Gölü ve Tabiat Parkı’nı ziyaret eden turistler, buranın doğal güzelliklerine yoğun ilgi göstermektedirler.

Yılın her mevsimi ziyaret edilebilir ve her mevsimde ayrı bir güzelliğe sahiptir. Ailecek, çocuklar ile ve arkadaş grubu ile gidilebilecek bir yerdir. Dışarıdan gelen turistlerin haricinde bu bölgede yaşayan insanların birçoğu, hafta sonlarını burada piknik yaparak geçirmektedirler.

Abant Gölü Tabiat Parkı’na giriş ücretleri aracınıza göre değişmektedir. Giriş ücretleri; araçsız tek kişi 4 TL, motosiklet ile 6 TL, otomobil ile 12 TL, otobüs ile 49 TL, çadır yerini kullanacak olanlar için 18 TL şeklindedir.

Bu gölün eski adı, halk tarafından kullanılan adı, “Sarı Gölcük” adıdır. Göl, bölgede meydana gelen bir deprem sonucu yaşanan çöküntü ve bu çöküntünün dolması sayesinde meydana gelmiştir. 1990’lı yılların başlarında gölün ve bulunduğu köyün adı değiştirilmiştir.

Sülüklü Göl ve Tabiat Parkı, çevredeki birçok yer gibi, doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir ve bu sebeple çevresinde herhangi işletme ve tesis kurmak yasaktır. Buraya en yakın işletme, yaklaşık 9 kilometre uzaklıktadır ve bu nedenle burayı ziyaret edecek kişilerin malzemelerini eksiksiz getirmeleri gerekir. İklim koşulları nedeniyle ilkbahar ve yaz aylarında daha çok ziyaretçisi bulunmaktadır.

Gölün etrafında büyük ve geniş bir ormanlık alan mevcuttur. Bu ormanda çeşitli yabani hayvanlar yaşamaktadır. Bu canlıların birçoğu vahşi hayvandır ve bu hayvanlar hava karardıktan sonra göl yakınına gelmektedirler. Bu nedenle gündüzleri hava kararmadan önce buraya gelinmesi tercih edilmektedir.

Sülüklü Göl Tabiat Parkı’nda gerçekleştirebileceğiniz aktiviteler arasında; kamp, piknik, trekking, yaban hayatı gözlemciliği ve bisiklet turu bulunmaktadır fakat bu alanda kamp kurmak için izin almanız gerekmektedir. Ailecek ya da arkadaş grupları ile birlikte güzel bir hafta sonu geçirmek isteyenler, buraya gelerek piknik yapabilir ve doğa içerisinde dinlenebilir.

Bölgeye gelen ve doğal hayatı inceleyerek balıkçılık yapan birçok turist bulunmaktadır. Yakınlarda alışveriş yapılabilecek yerler bulunmamaktadır ve bu nedenle buraya gidecek ziyaretçiler, sorun yaşamamak için malzemelerini eksiksiz getirmelidirler.

Göl ve tabiat parkının çevresi için düzenlenen ve günübirlik yapılan gezi turları bulunmaktadır. Bu gezi turlarının fiyatları 70 TL ve 100 TL arasında değişmektedir.

Bu alanın giriş ücreti yoktur.

Mudurnu girişinde bulunan bir tepedir ve kaleye benzeyen doğal bir yapısı vardır. Şehriman Tepesi’nin asıl adı “Şeyh-ül Ümran” diye bilinmektedir. Bunun nedeni ise; tepede Şeyh-ül Ümran ve Filibeli Hacı Tevfik isminde iki tane önemli evliyanın mezarı bulunmasıdır. Her yıl temmuz ayının ilk pazar gününde, bu iki değerli evliya için tören ve mevlitler düzenlenmektedir.

Tepeye çıkıldığında hemen hemen tüm şehri izlemek mümkündür. Tepe üzerinde küçük işletmeler vardır ve bunlar haricinde başka bir işletme bulunmamaktadır. Bolca temiz hava bulunan doğal bir alandır. İlçe merkezine yakın olması ve ulaşımın rahat olması sayesinde birçok ziyaretçisi bulunur.

Yerli halk ve turistler tarafından yoğun ilgi gören bir tepedir. Bu tepeye, manzara izleyerek bir şeyler içmek isteyen, bisiklet ile dolaşmak isteyen veya piknik yapmak için birçok insan gelmektedir. Şehriman Tepesi, her mevsim ziyaret edilebilir fakat yüksekte ve sürekli serin olduğu için genellikle yaz aylarında fazla ziyaretçisi bulunur.

Her yaşa uygundur ve giriş ücreti yoktur.

Mudurnu’yu ziyaret eden her turistin gitmesi gereken bir kule olduğu ifade edilmektedir. Mudurnu Saat Kulesi, 1890 – 1891 yılları arasında inşa edilmiştir ve bölgedeki tek ahşap kule özelliğine sahiptir. Ahşap kulenin yüksekliği 12 metredir.

Kule, 1900’lü yılların başında meydana gelen bir yangın nedeniyle hasar görmüştür ve orijinaline uygun bir şekilde tekrar restore edilmiştir. Kulenin onarımında çalışan işçiler, Mudurnu Hapishanesi’nin mahkumlarıdır ve kulenin saatini yapan kişi, Mudurnulu bir demirci ustasıdır. Kulenin biçimi karedir ve 2 katlı olarak inşa edilmiştir.

Kulenin üst kısmında bir çan bulunur ve ağırlığı 185 kilo kadardır. Günümüzde çalışmaya devam eden bu çan, her saat başı çalmaktadır. Kulenin yeri yüksek bir konumdadır ve bu sayede buraya çıkıldığı zaman eşsiz bir şehir manzarası görülebilmektedir. Ahşap kulenin ilgi çekici duruşu, ilçeye gelen herkesin dikkatini çekmeyi başarmaktadır. Kule, her mevsim herkese açıktır.

Kulenin giriş ücreti yoktur.

Mudurnu’daki önemli yapılar arasında bulunan bir hamamdır ve 1382 tarihinde Mimar Ömer Bin İbrahim tarafından yapılmıştır. Kadınlar bölümü ve erkekler bölümü olarak ikiye ayrılmış olan bu hamam için “döneminin en güzel hamamı” denilmektedir. Hamamdaki iki bölüm arasından erkeklerin bölümü biraz daha büyüktür.

Hamamın içerisinde, soğukluk bölümünde, bulunan balıklı kurna, sıcak halveti ve göbek taşı parçaları çok dikkat çekmekte ve ilgi görmektedir. Bu yapı kesme taştan yapılmıştır ve kubbe girişleri ile taç kapısı, yapının öne çıkan özellikleri arasındadır. Hamamın iç ve dış duvarlarına işlenmiş olan süslemelerin Osmanlı mimarisinde bir dönüm noktası olduğu tahmin edilmektedir. Tarihi yapılara meraklı olan birçok turistin görmeye geldiği bir yapıdır.

Mudurnu gezisi yapacak olanların görmesi gereken tarihi yapılar arasında en başta gelmektedir. Yıldırım Bayezid Hamam’ı, günümüzde kullanılmaya devam etmektedir.

Yapıyı gezmek için ücret alınmaz.

Tarihi evlerin arasında dolanabilir, tarihi içinde barındıran sokaklarında fotoğraflar çekebilirsiniz. Otel ve restoran olarak hizmet sunan mekanlarda, nostaljik bir ortam içinde, konaklayabilir ve yöresel yemekleri tadabilirsiniz. Mudurnu’ya gelen hemen herkes, bu tarihi ahşap yapılar arasından yürüyerek gezintilerine devam edebilirler.

Akkaya Travertenleri, Bolu’nun Pamukkale’si olarak tanımlanmaktadırlar. Bolu şehrinin yeşil alanları içindeki beyaz travertenleri, bu bölgeye eşsiz bir görüntü katmaktadır. Bu travertenleri, fotoğrafçılar ve piknik meraklıları fazlasıyla ziyaret etmektedir.

Bu alanın giriş ücreti kişi başı 6 TL’dir. otomobil ile giriş yapacak olan ziyaretçilerin 20 TL ödemesi gerekir.

Koruma altına alınmış olan bu gölün yakınına araç ile girmek yasaktır fakat tabiat parkına araç ile girilebilir. Genellikle yaz aylarında balıkçılık, bisiklet turları, piknik, kamp, fotoğrafçılık, trekking gibi aktiviteleri gerçekleştirmek için birçok yerli ve yabancı turist burayı ziyaret etmektedir. Her mevsim ziyarete açık bir alandır ve yaz ayları başta olmak üzere her mevsim yoğun ilgi görmektedir.

Tabiat parkının giriş ücretleri; tek kişi 5 TL, motosiklet ile 9 TL, otomobil ile 118 TL, minibüs ve otobüs ile 54 TL’dir.

Bolu’da ve çevresinde yapılan çalışmalar sonucunda ele geçirilen tarihi eserlerin korunması, sergilenmesi ve incelenmesi amacıyla kurulmuş bir müzedir. Bolu Müzesi, arkeoloji ve etnografya olmak üzere iki farklı bölüme ayrılmıştır. Bu müzede yaklaşık olarak 1700 eser sergilenmektedir. Ayrıca müze içinde sergilenmekte olan fazlasıyla tarihi sikke bulunması nedeniyle, sikkeler için özel bir bölüm yapılmıştır. Müze 2 katlıdır ve bahçesinde de eserler sergilenmektedir.

Giriş ücreti 5 TL’dir.

Mudurnu Otelleri sayfamızı inceleyerek beldenin görülmesi gereken turistik noktalarını yerinde keşfedebileceğiniz tatili planlayabilirsiniz.