Ilgın'da Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler


Ilgın'da Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler

Konya’nın, kaplıcaları ile ünlü olan ilçesi Ilgın, her sene yıl içinde çok fazla ziyaretçi çekmektedir. İçerisinde hem tarihi hem de kültürü barındıran bu ilçe hem de doğal termal suları ile ün salmıştır. Uzun süreli konaklamak isteyen ziyaretçiler ilçe merkezindeki termal otellerde konaklayarak tatilinize renk katabilirsiniz.

Sevdiklerin ve aileniz ile beraber bu küçük ilçeye sadece birkaç gününüzü ayırarak gezme imkânına sahipsiniz.

Ilgın (Sahip Ata) Kaplıcası

Anadolu Selçuklu ve Beylikler zamanında kaplıcasından ötürü Ab-ı Germ olarak adlandırılan Ilgın Kaplıcası, Roma ve Bizans İmparatorluğu döneminde de kullanılmış olduğu tahmin edilmektedir. Romalılar ve daha sonrasında da Bizanslılar zamanında da kaynaklar üstüne hamamlar inşa edilmiş olduğu gibi Selçuklular zamanında başkent olan Konya'nın değerli şifalı bir su kaynağı haline gelmiştir. Selçuklu Sultanları'ndan biri olan Alâeddin Keykubat harabeye dönmüş olan Bizans hamamlarının yerine 1236 senesinde ilk Türk hamamı Ilgın'da inşa ettirilmiştir.

Ilgın Kaplıcaları Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde insanların şifa bulduğu bir yer haline gelmiştir. Hz. Mevlana'nın kaplıcalarda kaldığı ve Hz. Mevlana'nın da şifa bulmak amacıyla her yaz Ilgın kaplıcalarına geldiği bilinmektedir. Hatta Hz. Mevlana'nın ünlü eseri olan Mesnevi ve diğer kitaplarının da bazı bölümlerini Ilgın Kaplıcaları'nda yazdığı bilinmektedir. Meşhur Seyyah Evliya Çelebi Hazretleri de çok etkilendiği kaplıcalardan seyahatnamesinde bahsetmeden de geçememiştir. Ilgın Kaplıcaları bir hamam değil, daha da fazlası şifa gücüne sahip olan yeraltı su kaynaklarıdır. Asıl etkenlerin başında ihtiva ettikleri madenler, minareler, anyon ve katyonlar ile ve özellikle de radyoaktivite denilen ışın gücüdür. Bu sebeptendir ki Ilgın Kaplıcaları'nın birçok rahatsızlığı (iç ve dış) tedavi ettiği bilinen bir gerçektir.

Renksiz ve kokusu olmayan tabii lezzetinde kaplıca suyunun sıcaklığı 42 derece olup felç, siyatik, trahom, göz ağrıları, cilt rahatsızlıkları, sinir ve yorgunluk hisleri, kadın hastalıkları, romatizma, içilmek suretiyle böbrek taşlarının da düşürülmesi için çok faydalı olduğu bilinmektedir. Ilgın kaplıcaları yönetimi Ilgın Belediyesince işletilmekte olup, toplamda 526 yatak kapasitesine sahiptir.

Ilgın Sahip Ata Kaplıcalarına giriş ücretleri değişkenlik göstermektedir.

Tatil programınız hazır olduğunda, konaklama seçenekleri için Ilgın Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Lala Mustafa Paşa Külliyesi

Lala Mustafa Paşa Külliyesi, 1576 - 1584 yılları arasında Mimar Kocasinan'a inşa ettirilmiştir. Ilgın Lala Mustafa Paşa Külliyesi, Osmanlı Külliyeleri içinde oldukça önemli yer sahibi olan yapılar topluluğu şeklindedir. Ilgın'da yer alan, Lala Mustafa Paşa Külliyesi'nin çarşısı ve kervansarayı ağırlık noktasını teşkil etmekte.

Ilgın Belediyesi'nin coğrafi konumu da göz önünde bulundurularak konaklama ve ticaret amacıyla öncelikli planda tutulmuştur.

Vakfiyesinin içerisinde külliye, cami, sıbyan mektebi, imaret, tavhane adları, çarşı (arasta), iki han fırın, mutfak, medrese, hamam, kütüphane, dükkânlar, çeşme - şadırvan, sebil, samanlık, odunluk, helâ, görevli odalarından bir araya gelmektedir. Lala Mustafa Paşa Camiinde tek minareli, tek kubbeli kare planı kullanılmıştır. Minber, mihrap, kürsü, mahfil ve iç süslemeler açısından orijinal mimari özellikleri de üzerinde taşımaktadır. Lala Mustafa Paşa Külliyesi'nin çarşı (tavhane) bölümü, 1996 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından imar edilmiş, 2010 yılında da imarı tamamlanan restorasyonu ile şu an günümüzde kullanılan kapalı çarşı halini almıştır.

Pir Hüseyin Bey (Çukur) Camii

15.yüzyılda Karamanoğulları döneminde Turgut Oğlu Pir Hüseyin Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Çevresi sonradan doldurulduğundan dolayı yol seviyesinden 1,5 metre kadar aşağıda kalmıştır. Bu sebepten dolayı halk arasında "Çukur Camii" olarak anılmaktadır. Caminin kesin kitabesi bulunmamaktadır ama camiyi yaptıran Turgut Oğlu Pir Hüseyin Bey'in Arapça Vakfiyesinde caminin 1422 yıllarında inşa edildiği ortaya çıkmıştır.

Minber ve minare dışındaki bölümleri tamamen yenilenmiştir. Halen yenileme aşaması devam etmektedir.

Şeyh Bedrettin (Sadettin İsa) Türbesi

1286 yılında Seyfuddin Emir Balaban adına inşa ettirilmiştir. Halk arasında "Kümbet", "Şeyh Bedreddin Türbesi", "Sadettin İsa Türbesi" isimleri ile de anılmaktadır. Şeyh Bedreddin Mahallesi'ndeki Ulu Mezarlığın arka tarafındaki türbe, 1973 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon işlemine tabii tutulmuştur. Taş gövdeli ve tuğla ile örülü bir görünüme sahiptir. Selçuklu sanatının özelliklerini de üzerinde taşımaktadır.

Handevi Ve Kandevi Türbesi (Tekke)

Kaplıcanın yanında bulunan, Sahip Ata Fahreddin tarafından 1267 yılında Kıdani zaviyesi inşa edildiği vakıf kayıtlarından da anlaşılmaktadır. Bu zaviyeden günümüze aslında hiçbir şey ulaşmamışsa da türbe halen ayakta durmayı başarmıştır. Bugünkü hali ile kare planlı, üstü kubbe ile örtülü bir şekildedir, baldeken tarzındaki türbenin, ele geçen vesikalara göre ve karakteristik özellikleri taşımaları bakımından 16. yüzyılın sonları ve 17. yüzyılın başlarında yapıldığı düşünülmektedir.
 
Ilgın’da Günübirlik Gezebileceğiniz Yerler

Ilgın ilçe merkezi hariç, Ilgın’a da yakın bazı gezi noktaları vardır. Çok kısa bir mesafe giderek de Ilgın tatilinizi renklendirebilirsiniz.

Ilgın ilçesinden günübirlik gezeceğiniz diğer gezi noktaları 50 - 60 km içerisinde yer almaktadır.

Çifte Kaplıca (Vakıf Hamamı)

İlk kitabesi bulunmayan Eski Hamam'ın bulunan kitabelere göre I. Alâeddin Keykubat döneminde 1236 yılında Cemalettin adlı mimara yaptırmıştır. Daha sonra 1267 yılında II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından hamamın ek bölümü Kaluyan (Keluk) adlı mimara inşa görevi verilmiştir. Yapı tamamen restore edilmiştir ve de halen kullanıma açık durumundadır.

Redif Taburu Merkez Konağı (Eski Askerlik Şubesi)

Barok cephe özellikleri ile 19. yüzyılın son zamanlarında yapılmış olan mütevazı eserlerden bir tanesidir. Bodrum üzerine iki katlı kuzey ve güney tarafında dikdörtgen plan üzerine oturtulmuş şekildedir. Kesme taş malzemeli konak, sofalı Türk evi planında görünmektedir. Tanzimat üslubu şeklinde de adlandırılan isimlendirilen bu tür yapıların en belirgin özelliği, cephelerinde birçok antik taklidi sütuna dayanan üçgen biçimli alınlığı oluşudur. Elimizde bulunan belgelerden yapının 1892 yılında inşa edildiği bilgisine ulaşılmaktadır. 13.10.1894 tarihinde inşa edildiği, Konya salnamesinde belirtilmektedir. Kuzeydeki taş merdivenlerle girilen bu konak, restore edilmiş halde ve halen de günümüzde kullanılmaktadır.

Ilgın Kaleköy Kalesi

Ilgın'ın yaklaşık olarak 13 km doğu tarafından Karaköy'ün 2 km batı tarafında, Kaleköy'ün 3 km güney tarafında yer almaktadır. Ilgın Ovası su kıyısında yer almaktadır ve Ilgın ilçesinin bilinen tek ve en eski kalesidir.

Ilgın Kaleköy Kalesi gezmek için çok uygun bir noktadır. Yapımı zamanından bu zamana kadar kalenin sadece bazı kısımları ayakta kalmıştır.

 

İnternet sitemizin doğru biçimde çalışması için zorunlu olan çerezler kullanılmaktadır. Reklam/pazarlama, performans/analitik çerezleri ise üçüncü taraf çerezler olup ancak açık rıza vermeniz halinde kullanılabilecektir.Çerezler aracılığıyla kişisel verilerinizin işlenmesi hakkında detaylı bilgiye "Çerez Aydınlatma Metni"nden ulaşabilirsiniz.Tüm çerezlerin kullanımına ve üçüncü taraf çerezler aracılığıyla toplanan kişisel verilerin yurt dışına aktarılmasına onay vermek için "Tümünü Kabul et" e, zorunlu olmayan çerezleri reddetmek için "Tümünü Reddet"e tıklayabilir ya da çerezlere ilişkin tercihlerinizi Çerez Tercihleri seçeneğinden yönetebilirsiniz.